Ayşe Özlevent: İçimizdeki Çocuğu değil de Düşmanı Ne Zaman Öldüreceğiz???
Sınırlı olan hayat çizgimizde kimse ne zaman öleceğini bilinmemektedir. Her geçen saat biraz daha ölüme yaklaşan insanoğlu neden güzel şeyleri yaşamak yerine bütün güzelliklere savaş açar. Aslında herkesin içinde atom parçası kadar bile olsa bir sevgi-barış kıvılcımı vardır. Ya içinde biriktirdiği olumsuzlukları yada olumsuz çevre faktörleri gün ışığına çıkarır. Pimi çekilmiş bomba gibi birbirimize patlayarak barışla nasıl barışırız?
Ben, şimdiye kadarki yazılarımda aileden başlayan eğitimin kişilik ve karakterle birlikte toplum içinde bir bilinç uyandırdığını savunurdum. Yıllar geçtikçe bunun böyle olmadığını kanıksadım. Okul yıllarındaki eğitimin kişiye bir boyut kazandırdığını ama asla kişiyi bireysel kimliğini tamamlamadığına inanıyorum. Eğer ben ,çok yanlış düşünüyorsam çevremizdeki olaylar neden gittikçe çirkinleşiyor?
Ben de herkes kadar ,belki de daha fazla duyarlıyım!En kötü de biliyor musunuz? Bildiğiniz bir şeyi (çözümünü bildiğiniz halde) eliniz kolunuz bağlı : üzülerek uzaktan bakmak! Ne bana ne sizlere yakışmaz!
Şimdi herşey ''süt liman ,toz pembe olsun '' OLMAZ TABİİHİ! Ama insan azmettikten sonra ‘’elinden uçan ile kaçan bile kurtulmaz’’!Yeter ki :’’hepimiz birimiz için , birimiz hepimiz için ‘’ruhunu taşıyabilelim! ‘’Başlamak bitirmenin yarısıdır’’ Bu sözler; gölgelere , boşluklara ,objelere söylenmemiştir! '' Yaşayan , düşünebilen , idrak edelim ,muhasebe,muhakeme edebilelim '' diye söylenmiştir !Siz ne dersiniz!
Damlaya damlaya göl olur! Bir damla kadar bile değer vermediğimiz , değerler için! Değerli canlılar,nefesler için :ben bir adım atıyorum! AYNI DUYARLILIĞI DA : HEPİMİZ OLARAK BEKLİYORUM!
Barış , mutluluk ,güzellik adına içimizdeki : çocuk hep yaşasın !....SON NEFESİMİZE KADAR..
...Ayşe Özlevent:...KHA...

ORCID Profilim
Hiç yorum yok